Bu girdaplar ve zirveler dünyasında, tek başıma dolaşacak yaşta değildim. Kıyıdan seyrettim ummanı…
Cemil Meriç gibi umman bir zekayı anlatabilmek pek zor. Bu yazı ile onu daha iyi anlatma iddiasında değilim. Sadece onu anlamanıza faydası olsun diye kullandığı bazı Osmanlıca yada eski Türkçe kelimeleri günümüz Türkçesine çevireyim istedim. Bu Ülke kitabından başladım ve diğer kitaplara geçtikçe yazının devamını da getireceğim. Bu gayretimin ardında herhangi bir maddi menfaat söz konusu değil. Tüm gerekçem Cemil Meriç’e duyduğum hayranlık…
Nekbet: şanssızlık, talihsizlik, düşkünlük
Babam çeşitli nekbetler yüzünden hayata küsmüş eski bir yargıç
Tecessüs: Meraklılık, Merak etmiyor gibi görünüp meraklı olma hali
Amcam Halit Bey’in kitapları genç tecessüsümü alevlendiren bir hazine
Mevhibe: Tasavvuf ilmiyle ilgili bahislerde “başı ilim, ortası amel, sonu mevhibe” olarak geçen bu kelimenin, allah’ın lütfu anlamına geldiği söylenebilir.
Lami Bey ise, ilahi bir mevhibeden söz ediyor, ilham, ilham deyip duruyordu.
Rindmeşrep: Derviş tabiatlı.
Ali İlmi, feleğin çemberinden geçmiş rindmeşrep bir Osmanlı
Temrin: yineleterek alıştırma
Bu temrinler yazı kabiliyetimi çok geliştirmişti
Naşiri efkar: Fikirleri neşreden, yayan temsilci
Manda hükümetinin naşiri efkarı olan Antakya’yı bıraktı
İhata : anlayış ve kavrayış
Lüzumundan fazla bilgili ve geniş ihatalı bir maceracıydı
girdibat: kasırga
Sanki ruh dünyasının tüm girdibatlarını ışığa kavuşturacaktı eser
tereddi: soysuzlaşma, yozlaşma.
bütün mistiszmlerin birer şarlatanlık, birer tereddi olduğunu haykırdılar bana
Okültizm: ezoterik tradisyonlar yoluyla edinilmiş derin bilgiler bütünü olarak tanımlanır. astroloji, simya, fal ve maji ile ilgili olan şeyleri içeren evrenin gizli güuçlerine dair gizemli bilgilerdir. Ezoterizm ise bir konudaki derin bilgilerin ve sırların ehil olmayanlardan gizlenerek, bir üstad tarafından sadece ehil olanlara inisiyasyon yoluyla öğretilmesidir.
Yani Okültizm ruh haritamdaki insansız bölgelerden biri.
jan Valjan: victor hugo’nun sefiller romanındaki baş karakter. 20 yıl mahkumiyetinden sonra dürüstlüğü ile başı derde girer.
Bütün tanıdıklarım selamı sabahı kestiler, yirmi yıl tam bir Jan Valjan hayatı…
Silezyalı Dokumacılar: Bir Alman şiiri, Heinrich Heine tarafından yazılmış sosyalist hareketler arasında sembolik manada muazzam bir anlama sahip şiir
Silezyalı dokumacılardan bize neydi?
Penelope örgüsü: Bitmek bilmeyen, bir türlü ilerlemeyen işlere penelope’nin örgüsü denir. Tanrı Odyseus’un karısı penelope kendi örgü bitene kadar izin aldığı taliplilerini bekletmek için tüm gün ördüğü örgüyü gece sökermiş.
Dil, Penelope’un örgüsü yirmi dört saatte bir sökülüp örülüyor.
Palas Atena : Tanrıça Metis hamile kalınca, Zeus doğacak çocuk erkek kendisini devirir diye, tanrıçayı hamile iken yutar. Zeus’un kafasında bir yumru şeklinde büyüyen Athena oradan kalkanlı ve zırhlı bir şekilde çıkar. Zeka tanrıçası olan Athena, bu özelliğini annesi bilgelik, hikmet tanrıçası Metis’den almıştır
Palas Atena gibi yumru olup zırhlarımla doğarım
Ba’su badel mevt : mevt ölümden sonraki dirilme manasına gelir.
Batı’nın en talihsiz fikir adamı bir ba’su badel mevt hayaliyle avunabilir
bivei bakir: dul bakire
Baş tacı etmişiz bive-i bakiri
mabude : tapılacak kadın
Kamuoyu o mabudenin şüpheli rakiplerini haklamak için iktidarla elele vermiş
itizal : ayrıcalıklı olma
Kanun hiçbir itizale göz açtırmamış
Obskürantizm: belli sınırların ötesinde bilginin yayımı ve büyümesine gösterilen yeğinli bir muhalefettir.
Obskürantizm heyulası yok edilmedikçe herhangi bir diriliş hayaline kapılmak çılgınlık
heyula : korkutucu hayal
Obskürantizm heyulası yok edilmedikçe herhangi bir diriliş hayaline kapılmak çılgınlık
Kosmos: Kainat
kaosu kosmos yapan insan zekası
esfeli safilin : Sefillerin en sefili
Hep birden esfeli safiline yuvarlanmak istemiyorsak gözlerimizi açmalıyız