Biyografiler, Genel Kültür

Hegel Kimdir?

1806 yılında, Alman şehri Jena’ya yapılacak olan Fransız saldırısının arifesinde, şehirdeki üniversitede bir felsefe öğretmeni elindeki yazıyı bitirmeye uğraşıyordu. Ertesi gün yaşanacak Fransız istilası şehri harap etse ve Prusya ordusunun yenilgisiyle sonuçlansa da Georg Wilhelm Friedrich Hegel (1770–1831) o gece bitirdiği kitap ile dünyayı değiştirecekti.

19. yy başlarının en önemli Alman filozofu olarak bilinen Hegel, kendisini 1789 yılındaki Fransız Devrimi’nin ardından Avrupa tarihinde yaşanan karmaşanın ortasında bulmuştu. Devrim ve onu izleyen bir dizi savaş, Hegel’in yaşamını ve belki de felsefesini biçimlendirdi. Düşünceleri, Karl Marx (1818–1883) gibi Kıta Avrupası’nın en önde gelen filozofları üzerinde çok önemli bir
etkiye sahip olacaktı.

Doğumu ve Hayatı

Katoliklerin çoğunlukta olduğu Güney Almanya’daki Stuttgart şehrinin Protestanlar’a ait bölgesinde dünyaya geldi. Hegel felsefeye ilgi duymadan önce Protestan bir din adamı olması için yetiştirilmişti. Bir taşra üniversitesine gitti ve 1801 yılında Jena’da ücretsiz olarak dersler vermeye başladı. Burada kendisine kalan bir mirasla geçiniyor ve bir yandan da Fransız istalasından sadece saatler önce bitirdiği kitabı Phenomenology of Mind’i (Aklın Fenomenolojisi / 1807) yazıyordu.

Hayatının ilk dönemlerinde Fransız devrimcilerini destekledi. Hatta Bastille Baskını’nın onuruna bir “özgürlük ağacı” bile dikmişti. Bamberg’de Napolyon yanlısı bir gazetede editörlük yaptı. Pek çok genç Avrupalı gibi o da imparatorun kıta çapında Fransız tipi bir sosyal değişimi yaygınlaştıracağına inanıyordu.

Napolyon Savaşları’nın zorlukları ile yüzleştiğinde ise devrime karşı hissettiği coşkuyu kaybetti. Hep finansal sorunlar yaşayan Hegel, 1816’ya kadar akademide düzenli bir iş bulamadı. Nihayet 1818 yılında Berlin Üniversitesi’nde profesör oldu. 1820 yılında Philosophy of Right (Hak Felsefesi) isimli kitabı yayınlandı. Kısa süre sonra devrimcilere karşı hissettiği gençlik coşkusu azalmaya başladı.

Hegel’in sonraki yazılarında Alman ulusal birliğinin kuruluşundan övgüyle söz ediliyordu. Bu bakış açısıyla Prusya’daki devrimci hareketlere karşı çıktı. Genç bir adamken karşı durduğu otoriter Prusya devletini desteklemeye başlamıştı.

Hegel’in felsefesi 19. yy boyunca yankı bulmaya devam etti. Altmış bir yaşında bir kolera salgınında öldükten on yıllar sonra bile düşünceleri hâlâ tartışılıyordu. Tarih çalışmalarına yaklaşım tarzının Marx üzerinde önemli etkisi oldu. Marx, Hegelci düşüncenin muhtelif unsurlarını kendi politik felsefesi ile birleştirmişti.

Ek Bilgiler

  1. Hegel’in küçük kardeşi Georg Ludwig Hegel (1776–1812) Napolyon Ordusu’na katıldı ve 1812 yılında Fransız İmparatoru’nun Rusya’yı istilası sırasında hayatını kaybetti. Hegel’in evlilik dışı çocuğu olan Ludwig’in kaderi de amcasınınkinden farksızdı. Hollanda ordusuna katıldı ve 1831 yılında hummadan öldü.
  2. Üç isimle vaftiz edilmiş olmasına rağmen Hegel bu isimleri kullanmadı. Eşi Marie Helena Susanna von Tucher (1791–1855) ona kısaca “Efendi” derdi. Arkadaşları ve iş arkadaşları ise onu “Yaşlı Adam” diye çağırırdı.
  3. Savaşın ardından Jena’dan ayrılan Hegel kısa bir dönem bir gazetede editörlük ve 1808’den 1815’e kadar da Nuremberg’teki bir lisede müdürlük yaptı.