26 Kasım 1922 günü öğleden sonra bir grup İngiliz arkeolog Mısır’ın kumlarını kazarken taş bir duvarla karşılaştı. 3 bin yıldır zarar görmeden duran mezardan sıcak hava sızıyordu. Adamlardan biri, baş arkeolog Howard Carter’a (1874–1939) bir şey görüp göremediğini sordu. Carter elindeki kandili karanlığa doğru tutarak yanıtladı: “Evet, harika şeyler görüyorum.”
Tutankhamen’in mezarının keşfi arkeoloji tarihinin en önemli olaylarından biriydi. Mezar odada bulunan altın ve mücevherler Carter’ı uluslararası bir üne kavuşturdu. Keşif aynı zamanda antik tarihe yönelen ilginin artmasını da beraberinde getirdi. Kendisinden sonra gelen arkeologlara uzun zamandır kayıp olan hazineleri aramaları için ilham verdi. Carter’ın ekibindeki bazı kişilerin gizemli ölümleri ise ünlü mumyanın laneti efsanesinin doğmasına neden oldu.
Carter, Norfolk’daki Swaffham’da büyüdü. Bir ressamın oğluydu. İlk kez on yedi yaşındayken bir araştırma grubuna asistan olarak katılıp Mısır’a gitti. Yirmili yaşlarında temelli Mısır’a taşındı. Resmen bağımsız da olsa Mısır, II. Dünya Savaşı sonrasına kadar fiilen İngiltere’ye bağımlı idi. Carter 1905 yılına kadar Mısır hükümeti için çalıştı. Daha sonra bağımsız bir arkeolog olarak faaliyet yürüttü.
Birçok firavunun mezarını bulmaya başladı. Ancak çoğu, antik çağdaki mezar soyguncuları tarafından talan edilmişti. O zamana kadar tamamen korunmuş bir mezara ulaşmak mümkün olmamıştı. İşinden ayrıldıktan sonra Carter bir sponsor buldu: George Herbert (1866–1923). Herbert dokunulmamış bir mezar bulma konusunda kararlıydı.
Carter 1915-1922 yılları arasında Krallar Vadisi’nde kazılar yaptı. Burası Antik Mısır başkenti Thebes yakınlarındaki bir mezar alanıydı. 1922 yılına gelindiğinde artık neredeyse pes etmek üzereydi. Sonunda Kasım ayında bir mezarın köşesinde gizemli basamaklar buldu. Adamları bir başka mezarın girişine ilerleyen merdivenlerden tonlarca kum çıkardılar.
Mezarın keşfinin ardından Tutankhamen’in, kendisini mezarında rahatsız edenlere lanet okuduğu söylentileri dolaşmaya başladı. Mezarın açılmasından birkaç ay sonra bu işten en çok kazançlı çıkan kişi olan Herbert öldü. Mezarın ziyaretçilerinden biri olan Amerikalı bir demiryolu baronu da birkaç ay sonra hayatını kaybetti. Carter ise lanetten etkilenmemişti. 1920’leri ününün tadını çıkararak geçirdi. 1939 yılında altmış dört yaşında öldü.
Ek Bilgiler
- Mezarın keşfinden bir yıl sonra Carter ABD’ye gitti ve Yale Üniversitesi’nden onur derecesi kazandı.
- Tutankhamen’in ünlü mezar maskesi yaklaşık 11 kg ağırlığındaydı. 500 bin dolar değerinde saf altından yapılmıştı.
- Mısır hükümeti 1970’lerde, Tutankhamen’in kalıntılarını sergilemek için dünya çapında bir tur düzenledi. Tur, ABD’de yedi şehire uğradı. Washington DC’de insanların içeri girebilmek için sekiz saat bekledikleri kuyruklar oluştu.