Hollandalı sanat tarihçisi Ludwig Goldschedier, Jan Vermeer tarafından yapılan İnci Küpeli Kız tablosuna ”Kuzeyin Mona Lisası” adını vermiştir.

Karanlık bir arka plana karşı konumlanmış olan kız, başını çevirmiş ve dudakları hafif aralanmış halde, resmin dışına doğru bir bakış atar. Gözleri ve ağzı beyaz ve pembe hafif lekelerle vurgulanmıştır. Gözyaşı damlası şeklindeki inci küpesinde yansıyan ışık, koyu renk bir boya ile bir kontrast yaratmıştır. Sade altın rengi elbisesi zaman veya mekana dair herhangi bir şeyi açığa vurmaz, ama başına doladığı türban benzeri fular ona egzotik bir hava katar.

İnci Küpeli Kız Vermeer’in resmettiği büst uzunluğundaki yalnızca üç veya dört figüründen biridir. Resim, teknik olarak karakter veya ifadenin belirli bir kişiye tam benzerliğe yani portreye izin vermediği  ‘tronie’  tekniği ile yapılmıştır. New York’ta Metropolitan Sanat Müzesi’nde sergilenen, aynı zamanda Zanaatkar Kız olarak da adlandırılan Vermeer’in Genç Bir Kadın Çalışması eserine bir ilave veya tamamlayıcı bir eser olarak tasarlanmış da olabilir.

Bazı insanlar resim için kullanılan modelin Vermeer’in en büyük kızı Maria olduğunu iddia eder. Diğer yandan resime modellik yapan kişinin Vermeer’in patronunun kızı Magdalena olduğu da söylenmektedir. Tabloyla aynı adı taşıyan çok satan romanın yazarı Tracy Chevalier model olan kişiyi romanına Vermeer’in aşık olduğu hizmetçi kız olarak kurguladı. Chevalier’in romanının film versiyonu da 2003’te gösterime girdi.

 1881’de sanat koleksiyoncusu Arnoldus Andries  Des Tombes’in iki guldene aldığı eser, Tombes’in vasiyeti üzerine Lahey’deki Mauritshuis’e bağışladı. En son 1994’te tekrar restorasyondan geçen eser Vermeer’in resimlerine dayanan Sessiz Işık isimli bir şiir kitabında da İnci Küpeli Kız isimli şiir ile de hayat bulmuştur.