Rüzgar Gibi Geçti filmi Amerikan sinemasının klasikleri arasındadır. Gösterime konulmasından yetmiş altı yıl sonra bile en iyi Amerikan filmleri listesinde yerini korumaya devam ediyor. Film iki yıl süren yapım aşamasından sonra gösterime girdiğinde büyük bir etki uyandırdı. O kadar ki tüm zamanların en büyük gişe hasılatı bu film ile yakalanmıştı. Hatta gerekli enflasyon hesaplamaları yapıldığında filmin  bugünün parasıyla 1,3 milyar doları civarı gişe başarısı yakaladığı ortaya çıkmaktadır.

Rüzgar Gibi Geçti filmi konu merkezine Amerikan iç savaşından önceki ve sonraki Güney eyaletlerini almış tarihi bir filmdir. Filmin baş karakterlerinden Scarlett O’Hara’nın inişli çıkışlı yaşamını ve aşklarını anlatan filmde Scarlett O’Hara karakterini Vivien Leigh canlandırmıştır. Scarlett O’Hara karakterinin filmin erkek karakteri Rhett Butler (Clark Gable) ile olan hüzünlü aşk hikayesi günümüzde dahi hala hatırlanıp atıfta bulunulan romantik ilişkilerden sayılmaktadır. Sinema tarihinin en bilinen repliklerinden birisi de bu ilişkiden doğmuştur. Rhett Butler’in Scarlett’e son sözü olacak bu replikte Scarlett sonunda Rhett’i sevdigini anlamış ve son bir hamleyle yetişerek  itiraf etmiştir. Fakat artık çok geçtir. Aşkını ilan eden Scarlett’e Rhett Butler aldırmaz bir surat ifadesiyle şu sözleri söyler;

Frankly My Dear, I Dont Give a Damn!… (Açıkcası Canım, Umurumda Değil!)

Aşağıda görüntüsünü yayınladığımız bu ünlü replik Amerikan Film Enstitüsü tarafından yapılan bir ankette tarafından Amerikan film tarihinin en akılda kalan repliği olarak seçilmiştir.

Film gösterime girdiği yıl 10 dalda Oscar ödülü almıştır. Bu o zaman için bir rekordu ve bu rekor 20 yıl sonra yapılan ve 11 oscar kazanan Benhur filmine kadar kırılamayacaktı. Filmin yapımı 4 milyon dolardan fazlaya mal olmuş, kostümleri ve set dekorunun otantikliğinden ötürü ciddi övgülere mazhar olmuştur. Filmin yönetmeni Victor Fleeming’in yanı sıra dört başka yönetmen daha filme katkıda bulunmuşlardır.

Rüzgar Gibi Geçti filmi Margareth Mitchell’in aynı adlı eserinden ilham alınarak yapılmıştır. 1936 yılında filmin yapımcısı David Selznik 50 bin dolar gibi yüksek ücret ödeyerek romanın telif haklarının satın almıştır. Scarlett karakterini oynayacak oyuncunun seçilmesi bir hayli uzun sürmüş ve tahmini oyuncu ile görüşme yapılmıştır. kazanan ve rolü hakkeden isim Vivien Leigh olmuştur.

Rhett Butler rolü için ise sadece 3 isim düşünülmüştür. Clark Gable yapımcı Selznik’in ilk tercihidir. Ne var ki anlaşma esnasında çıkan sorunlardan dolayı Gary Cooper ismi de ön plana çıktı. Tarihi bir hata yaparak rolü reddeden Cooper’dan sonra filmin yapımcısı Selznik, Gable ile sorunları çözmüş ve kontratı yapmıştır. Kontratın imzalanması hakkında  konuşan Cooper’in sözleri ise ilginç bir şekilde tarihe not düşmüştür;

“Gone with the Wind (1939) is going to be the biggest flop in Hollywood history,” and, “I’m just glad it’ll be Clark Gable who’s falling on his face and not Gary Cooper.”

” Rüzgar Gibi Geçti filmi Holywood tarihinin en büyük başarısızlığı olacaktır. Bu başarısızlıktan ötürü yüz üstü düşecek olanın Gary Cooper değil de Clark Gable olmasından ötürü son derece mutluyum”

Sonucun tamamen onun beklentisinin aksine bir şekilde çıkması herhalde pişmanlığın tarihini ona tekrar yazdırmıştır.

En son 1998 yılında sinema da gösterilen film, Amerikan televizyonlarında en çok seyredilen uzun metrajlı film de olmuştur. Halen Amerikan sinemasının en epik sinema örneklerinden sayılmaktadır.

Rüzgar Gibi Geçti filminin yapıldığı yıl olan 1939 yılı pek çok sinema tarihçisi tarafından çok verimli bir yıl olarak görülür. 1939 yılında Oz Büyücüsü, Mr. Smith Washington’a Gidiyor, Cehennemden Dönüş, Uğultulu Tepeler ve Elveda Mr. Chips gibi çok sayıda başarılı ve günümüzde kült sayılabilecek filmler de yapılmıştır.