Son Samuray lakaplı Saigo Takamori (1827–1877), 19. yy Japonyası’nın modernize olmuş ordusuna karşı aslında baştan kaybedilmiş bir savaş verdi. İsyanın hiçbir zafer umudu taşımaması ve samuray onuru ya da şövalyelik gibi kavramlara olan inancı, onu edebiyatın romantik bir figürü ve Japon kültürünün ulusal bir kahramanı haline getirdi.
Saigo, Kagoshima’da doğdu. Burası, güneydeki Japon adası Kyushu üzerinde izole bir şehirdi. Geleneksel samuray okullarında Konfüçyusçuluk, aritmetik ve dövüş sanatları eğitimi aldı. Japonya’nın feodal askeri eliti olan samuraylar, Bushido adı verilen yazılı olmayan kurallara tabiydiler. “Savaşçının Yolu” anlamına gelen bu kuralları, Saigo okulda öğrenmişti. Bu kuralların arasında sadakat, sadelik ve eğer gerekirse onurlu bir biçimde kendini öldürmek de vardı. Bir samuraydan bekleneceği üzere Saigo okulu bitirince devlet hizmetine girdi.
İlk olarak vergi tahsildarı olarak çalışmaya başladı. Bilinmeyen nedenlerden ötürü 1854 yılında büyük bir terfi aldı. feodal lordu ya da daimyosu olan Shimazu Nariakira (1809–1858) tarafından başkent Edo’ya, yani bugünkü Tokyo şehrine gönderildi.
Saigo, Edo’ya geldiğinde Batı’nın ekonomik ve politik üstünlüğü karşısında ne yapacağını bilemeyen bir Japon devletiyle karşılaştı. Bir yıl önce Amerikan savaş gemileri Japon sahiline gelmişti. Amerikalılar Şogun’u diplomatik bir anlaşma imzalamaya zorlamıştı. Bu durum Japonya’nın askeri yetersizliğini ve teknolojik geriliğini apaçık bir biçimde ortaya koymuştu.
Şogun Japon tarihindeki çeşitli zamanlarda imparatorluk yerine geçen feodal yönetimdi. Modernleşme yanlısı güçler Batı’yı yakalamak için feodal Şogunluk düzeninin kaldırılması gerektiğine inanıyordu. Bunun için imparatorun bayrağı altında güçlü bir merkezi hükümet kurulmalıydı. Samurayların yerineyse Batı tarzı profesyonel bir ordu geçecekti. Baskı altındaki Şogun 1867 yılında istifa etti. Böylece Meiji Restorasyonu olarak anılan dönem başladı. O zamana kadar Şogun’un yanında sadece sembolik güçlere sahip olan imparator, artık yeniden devletin başına geçmişti.
Şogunluğun tasfiyesi yaklaşık on yıl süren bir gerilime neden oldu. Boşin Savaşı olarak anılan bu dönemde Saigo imparatorun ve modernleşmecilerin safında yer aldı. Ancak zaferden sonra dış politika konusunda onlarla ayrı düştü. Ayrıca samurayların ayrıcalıklarının kaldırılması nedeniyle de hayal kırıklığına uğramıştı. 1877 yılında değişikliklerden hoşnut olmayan eski samuraylardan destek alarak Satsuma isyanına liderlik etti.
Saigo ve askerlerinin başarı şansı çok azdı. 1877 yılında Shiroyama Savaşı’nda son şansını denedi. Saigo’nun dört yüz kişilik ordusu yüz binlerce imparatorluk askerine karşı mücadele ediyordu. Efsaneye göre Bushido kurallarına uyarak yakalanmadan önce intihar etti.
Ek Bilgiler
- 1877 Savaşı’nı anlatan Holywood uyarlaması “The Last Samurai” (Son Samuray) 2003 yılında çekildi. Başrolünü Tom Cruise’ün (1962–) oynadığı filmde Ken Watanabe (1959–) Saigo Takamori’yi canlandırıyordu. Watanabe en iyi yardımcı aktör dalında Oscar için yarıştı. Ancak ödülü Tim Robbins (1958–) kazandı.
- İmparator, halk tarafından çok sevilen Saigo’yu ölümünün ardından 1889 yılında affetti.
- Japonya’da kimi samuray kılıç teknikleri, “kendo” adlı dövüş sanatı ile yaşatılmaktadır.