İyimserlik normal hayatta olduğu gibi satış ve pazarlama kültüründe çok önemli bir yer tutar. Bu konularla alakalı bir çok kişisel gelişimci kitaplar dolusu nasihatlar ve yöntemler sunarlar. Maalesef bu yöntemlerin çoğu teorik sınırlar içerisinde kalır ve pratik örnekler sunulmaz. Bunu bir yemek tarifi gibi düşünün, malzemeleri verilir ama nasıl pişirileceği anlatılmaz.

Aşağıdaki yazıda iyimser kalabilmenin yollarını 5 madde ile özetlemeye çalıştım umarım faydalı olur.

1- Herkesin kendi içinde yaşattığı sivri dilli bir eleştirmeni vardır

Hepimizin içinde bir sivri dilli bir eleştirmen yaşar. Bu eleştirmenin tüm işi söylediklerinizi, yaptıklarınızı ve hissettiklerinizi yakından gözlemlemektir. Tüm bu gözlemler neticesinde sadece eksikliklerinize odaklanıp geçmişte yaptığınız ve pişman olduğunuz her konuyu  ilk fırsatta tekrar gündeme getirir. Örneğin bu sivri dilli eleştirmen öyle bir hafızaya sahiptir ki çocukluğunuzdan beridir sır gibi sakladığınız ve kendinize bile itiraf etmekten sakınıp unutmaya çalıştığınız her konuyu su yüzünde tutar ve ilk fırsatta benzeşen durumlarda aynı hataları tekrar yapabileceğinizi size hatırlatır.

Ayrıca çoğunlukla abartıcıdır hatta kimi zaman yalancıdır. Gerçek anlamda yapıcı bir kimliğe sahip değildir çünkü önyargılı, sabit fikirli ve kasvetlidir. Çoğu zaman odaklandığı eksikliklerin sonucu etkileyecek kadar bir gücü yada alakası yoktur. Buna rağmen eleştirileri genelde sığdır ve yanlış genellemelerle doludur. Çünkü tarzı sadece negatife odaklanmak ve pozitifi yoksaymakdan ibarettir.

İçimizde yaşattığımız bu sivri dilli eleştirmeni ne kadar dinleyip dinlemeyeceğimize biz karar  veririz. Kabiliyetlerimiz, olumlu tecrübelerimiz, başarılarımız ve kişisel uzmanlıklarımız gibi pozitif taraflarımıza odaklandıkça iyimser kalırız. İçimizdeki eleştirmenin gözümüze soktuğu tüm eksikliklerimizi ve pişmanlıklarımızı yoksaymayı başarmalıyız ki hayata karamsar kötümser ve kompleks yumağına haline gelmiş bir şekilde devam etmeyelim.

Yani kısacası içimizdeki eleştirmeni belki yok saymayalım ama sivri dilini kesinlikle hesaba katmayalım.

2- Hiç Bir Problem Kalıcı Değildir.

Kötümser insanlar için çoğunlukla beyaz ve siyah vardır. Sıkıntılar ve problemler geçici değil kalıcıdır üstesinden gelinemez. Üstesinden gelmeyi denemek yerine çoğunlukla etrafındakileri ve ailesini sıkıntıların kalıcı olduğuna ikna ederler. Bu durumu da gerçekçi olmakla açıklarlar.

İyiniyetli olabilmenin ilk şartı hiçbir problemin kalıcı olmayacağına inanmaktır. Unutmamalı ki insanlık tarihi imkansızlıklarla başedebilme ve hayatta kalabilme tarihidir. Bazı sıkıntıların çözümü diğerlerine göre uzun sürebilir ama illaki her problem öyle yada böyle çözülür.

Bu tür durumlarda akıllıca olan yöntem problemi analiz etmekle başlar. Analiz için yazı şarttır. Tüm olası çözüm yollarını ve kulanabileceğiniz kaynakları bir kağıda yazıp tek tek sıralayın. Hatta aynı problemle karşılaşan insanları araştırıp bulun ve onlarla konuşun. Problemin üstünden tekrar tekrar geçin ve olası çözümleri sıralayın ve hiç aklınızdan çıkarmayın hiç bir şey kalıcı değildir…

3- Havanın Kapalı Olması İllaki Yağacağı Anlamına Gelmez…

Kötümser insanlar içlerindeki sivri dilli eleştirmen kadar dış dünyalarındaki eleştirmenlere de kulak verirler. Bazı şeylere yada durumlara fazladan kıymet ve anlam verirler. Çoğu zaman kötümser bir insanı ”Bu şeyler hep benim başıma geliyor” diye yakınırken bulabilirsiniz.  Halbuki bahsini ettiği şeyler hep olmaktadır sadece bu şeylere herbirimizin verdiği önem ve anlam farklıdır.

Demek ki iyimser kalabilmenin bir yolu da başımıza gelen şeylere fazladan negatif anlam yüklememekden geçiyor.

4- Sahip oldukların için mutlu ol

İyimser olamnın bir yolu da sahip olduklarınla alakalı mutlu olmakdan geçer. Elbette mutlu olmak  sadece sahip olmakdan kaynaklanmaz bilakis sahip olduğun şeyleri kullanıma sokabilmek ve hemhal olabilmekden de geçer. Örneğin kabiliyetlerini tanıtabilmek için onları kullanmalısın ki gurur duyabilesin.

5- Kederlenme :Hiçbirşey Vazgeçilmez Değildir……

Dünyada çok fazla kötümser var. Peki niye?  Çünkü herkes kendine benzeyenlerle vakit harcamayı sever ve her kötümserin yanı başında onu ateşleyen başka bir kötümser illaki mevcuttur.

Bü tür negatif tarz insanlardan uzak durmalı yada onların sohbetlerini mümkün olduğu kadar pozitif hale sokmalısın. Mümkün olduğu kadar kulak asmamalısın. Çünkü onların konuştukları sen değil senin içindeki sivri dilli eleştirmendir ki eğer ikisi birden konuşmaya başlarlarsa asla susturamazsın.

İçinde bulunduğun sosyal çevren seni iyimser yada kötümser olarak tanımlayan en önemli faktörlerden birisidir.

Gerekiyorsa değiştir gitsin. Çünkü hiçkimse vazgeçilmez değildir…