14 yaşındaki Arzu gün öğle saatlerine yaklaşmasına rağmen hala evde pijamalarıyla gezerek tembellik ediyordu. Pandemi yüzünden okullar uzun süredir kapalıydı ve internetin sürekli kesilmesinden ötürü dersleri de tam anlamıyla takip edemiyordu.

Elinde akıllı telefonu ile instagram hesabını kontrol derken mutfaktan annesinin sesi duyuldu;

– Arzu, kızım bana bir iyilik yapar mısın?

Annesinin yine bir şeyler yaptıracağını düşünen Arzu usanç içeren bir ses tonuyla kaşlarını çatarak, tembelce ve bir miktarda ne isteyeceğini merak ederek cevap verdi;

– Efendim anne ne istiyorsun?

– Lütfen telefonumdan mesajlarımı kontrol eder misin? Doktor bey randevu saatini gönderecekti.

Arzu’nun annesi hamileydi ve doğum yakındı. Doktor randevusu da bu yüzdendi. Yayıldığı koltuktan söylenerek kalkan Arzu bir yandan sehpanın üzerinde duran telefona uzanırken diğer yandan annesine seslendi;

– Telefonun şifresi neydi?

– Senin Adın ve sonunda 06 yani Arzu06

Şifreyi duyan Arzu’nun yüzüne tüm huysuzluğuna rağmen engelleyemediği bir gülümseme yayıldı. Şifreyi girip mesajları kontrol ederken annesi içeri girdi. Henüz bir mesajın gelmediğini öğrenince kızının yanına oturdu ve ona sarılarak sordu;

– Doğru söyle, sen ne istiyorsun? erkek kardeş mi kız kardeş mi?

– Aslında bir kız kardeşim olsun istiyorum ama babam pek belli etmek istemese de erkek olmasını istiyor. Eğer birimizin isteği olacaksa babamın isteği olsun.

Bunları söylerken kızının gülen yüzünü izleyen ve içi huzurla dolan anne telefonunda kayıtlı en sevdiği melodiyi açtı ve kızına daha bir sarılarak dinlemeye başladı.

Kızıyla birbirlerine sarılmış bir şekilde müzik dinlerken bir anda karnına giren sancı ile irkilen anne acıdan kasıldı. Annesinin bu halini fark eden Arzu bir yandan onu sakinleştirmeye çalışırken bir yandan da babasını ve halasını aradı. Yaşanan hızlı telefon trafiğinden sonra ambulans gelip annesini aldığında Arzu evin kapısının önünde halasına sarılmış korku dolu gözleriyle annesinin arkasından bakakalmıştı.

Olayın üzerinden bir hafta geçmişti. Halası ve babası yeni doğan kardeşi ile birlikte eve geldiler. Korkarak halasının kucağındaki  ağlayan bebeğe bakan Arzu, halasının bebeği kucağına vermesiyle donmuş kalmıştı.

Daha bir kaç gün önce annesinin cenazesinde çok büyük bir kalabalık tabutun başında onu teskin ediyordu. Şimdi ise o kucağındaki ağlayan bebeği teskin etmeye çalışırken kendisini yapayalnız kalmış hissediyordu.

Bebeği sallamasına rağmen daha çok ağlamaya başlayınca, Arzu sağındaki sehpaya uzanarak annesinin telefonunu aldı, Ahmet00 şifresini girdi ve kardeşinin kulağına fısıldayarak “Ağlama kardeşim, bak dinle, annemizin en sevdiği melodi”. dedi.

Bir  hafta önce 38 yaşında bir anne geride iki çocuk bırakarak ölüp gitmişti ama o gün kucağında ağlayan bir bebeğe sevgi dolu gözlerle bakan 14 yaşında bir anne doğmuştu.