Norveçli ressam Edward Munch tarafından yapılan Çığlık tablosu ismen bilinmese de bir çok kişinin bir şekilde rastladığı yada gözünün çarptığı bir tablodur. Tablo ismine uygun bir şekilde bir çığlığın ürkütücülüğünü yansıtırken aslında ressamın kendi yaşamış olduğu bir tecrübeye dayanmaktaydı. Ressamın günlüğünde anlattığına göre bir gün iki arkadaşı ile beraber yürüyüş yaparken Munch, güneşin aniden batmaya başladığını ve gökyüzünün kan kırmızı bir hale döndüğüne şahit olur. Bu esnada kendini aşırı derecede yorgun hissederek etrafta bulunan çitlere yaslanır. Arkadaşları yürümeye devam ederken Munch, oluşan manzaradan ötürü kaygıyla titreyerek orada donakalır ve oluşan görsel doğa hareketlerinden ve renklerinden ötürü doğanın yükselip alçalan çığlığını hisseder.
Edward Munch’ın günlüğünde anlattığına göre yaşadığı tecrübenin etkisiyle, resmin merkezine figür olarak kendisini koyar ve yaşadığı duygu fırtınasını yüzünde ifade etmeye çalışır. Resimde görüldüğü üzere adam çığlık atmamakta fakat elleriyle kulaklarını kapatarak kendisini bir gürültüden korumaktadır. Arka planda Oslo kentinin meşhur fiyortları görünmektedir. Tablonun sol uzak köşesinde Munch’ın iki arkadaşı ilerlerken vurduğu fırça darbeleri ile tabloda oluşturduğu dönüp duran hatlar çığlığın rahatsız edici sesine görsel bir şekil kazandırmıştır.
2003 yılında yürütülen bir meteoroloji çalışması Munch’ın resme dönük ilham kaynağının 1883 yılında Krakatoa yanardağının patlamasıyla oluşan alışılmışın dışında yoğun bir gün batımı olduğunu ileri sürmüşse de ispatının yapılması mümkün değildir. 1978 yılında bir Munch Uzmanı olan Robert Rosenblum tabloda yansıtılan kişinin ressamın kendisi olmadığını iddia eder. iddiasına göre yansıtığı kişi ressamın 1889 yılında Paris’teki evrensel sergide gördüğü Perulu Mumya olarak mumyaydı. Bu mumya ana rahmindeki pozisyonda elleri kulaklarını kapamış bir şekilde mumyalanmıştı. Aynı mumya ünlü ressam Paul Gauguin tarafından da resimleridnen merkez figür olarak kullanılmıştı. Yine 2004 yılında bir italyan antropolojist Munch’ın tabloda kullandığı insan figürünün Floransa Müzesinde gördüğü bir mumyadan esinlendiğini iddia etmiştir.
Öyle ya da böyle Çığlık Tablosu özellikle modern kültür ve sanatta büyük bir etkiye sahiptir. O kadar ki Meşhur Amerikan gazeteci Arthur Lubow bu tabloyu çağımızın Mona Lisa’sı olarak tabir etmiştir.
Munch Resmin elliden birçok versiyonunu yapmıştır. Sanata çevreleri tarafından sadece ikisi kayda değer kabul edilmektedir. Karton üzerine guaj boya ile yapılan ilk versiyon 2004 yılında Oslo’da Munch müzesinden çalınmıştır. Yağlıboya suluboya ve pastelle yapılan ikincisi halen Oslo’da Ulusal Müzede korunmaktadır.
Munch 1895 yılında tablonun bir taş baskını da yapmıştır.