İspanya’ya isyan eden Peru yerlilerinin lideri II. Tupac Amaru, yerlilerin sömürgeci hükümete karşı kalkışmasına önderlik etmiştir. 1780 yılında pek çok çarpışmadan galip ayrılmasına rağmen isyanın sonunda İspanyollar tarafından yakalanmış ve öldürülmüştür.
II. Tupac Amaru’nun isyanı Güney Amerika bağımsızlık hareketinin ortaya çıkmasında ilham kaynağı olmuştur. Ölümünün ardından Amerikan yerlileri için bir gurur kaynağı ve Peru’da direnişin sembolü olmuştur.
II. Tupac Amaru’nun gerçek adı Jose Gabriel Condorcanqui’dir. Adını aldığı babasını dedesi Birinci Tupac Amaru İnkaların son bağımsız kralıydı. I. Tupac Amaru’da ispanyollara karşı giriştiği ayaklanma sonucu öldürülmüştü.
Eski İnka başkenti Cuzco’da doğup büyüyen II. Tupac Amaru bir çok yerli’ye göre çok daha iyi şartlarda büyümüştü. Cizvit okulunda yetişmiş olmasına karşın Yerli kimliğini korudu. İnkalarla olan kan bağı nedeniyle İspanyollar ona Markiz unvanı ve bir çok ekonomik ayrıcalıklar tanımıştı. O ise kendini ülkenin nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturmalarına rağmen köle şartlarıyla yaşayan halkı ile özdeşleştirmişti.
1780’de halka adil davranmadığı ve keyfi uygulamalar yaparak zulmettiği için yaşadığı kentin yargıcı Antonio Arriaga’yı öldürdü. Bu eylemi Yerlilerin İspanyollara karşı ayaklanmasına yol açtı. Başlangıçta Kreoller’in (sömürgelerde doğmuş ikinci kuşak İspanyollar) bir bölümününde desteklediği ayaklanma, Peru’nun bütün güney kesimine, Bolivya ve Arjantin’e yayılıp Yerlilerle Avrupalılar arasında bir savaşa dönüştükten sonra Kreollerin desteğini kaybetti. 1780 yılında yaklaşık 80 bin yerliden oluşan bir isyan ordusu kurdu. Günümüzde Peru, Arjantin ve Bolivya sınırlarında kalan geniş bir dağlık bölgenin kontrolünü ele geçirdi. Yüzlerce ispanyol sömürge memurunu öldürdü. 6 ay sonra ispanyol ordusu isyanı bastırmak için geldi. İspanyol kuvvetlerinde taraf değiştirerek ihanet etmiş iki Tupac Amaru görevlisi de vardı ve isyanın lideri olan II. Tupac Amaru’nun yakalanması için İspanyollara yardımcı oluyorlardı.
II. Túpac Amaru ve ailesi Mayıs 1781’de yakalanarak Cuzco’ya götürüldü ve başkent Cuzco’nun meydanında işkence ile idam edildi. İşkencenin ilk safhasında dili kesildi. Akabinde karısı, oğulları, amcası, kayınbiraderi ve yardımcısının idamını izlemek zorunda bırakıldı. Sonra da bedeni dört ata bağlanarak dört parçaya ayrıldı. Bütün bunlara rağmen ölmeyen II. Túpac Amaru’nun başı kesildi. İlginçtir ki kaderin bir cilvesi olarak ismini aldığı büyük dedesi I. Tupac Amaru’da 200 yıl önce aynı meydanda idam edilmişti. Ayaklanma, İspanyol hükümeti ayaklanmacılar için genel af çıkarıncaya kadar sürdü lakin II. Tupac Amaru’nun idamından sonra da yerliler arasında bağımsızlık arzusu yaşamaya devam etti. Kırk yıl sonra amaçlarına ulaşarak Peru İspanyollardan özgürlüğünü kazandı
Tupac İnka imparatorluğunun Quechua dilinde asil anlamına gelmektedir. Günümüzde yaklaşık 10 milyon insan bu dili konuşmaktadır. Quechua özellikle Peru ve Bolivya’daki And dağlarında yaygındır. Günümüzde özellikle ABD’de oldukça bilinen bir addır. Çünkü ünlü rap sanatçısı Tupac Shakur ismini annesinin bu devrimciye olan hayranlığı sonucu almıştı.