Arif Küme Yazıları & Denemeleri, Eğitim

Liselere Kayıt Nasıl Yapılacak ?

TEOG sınavını kaldıran Milli Eğitim Bakanlığı bundan sonra liselere kayıt nasıl yapılacak sorusuna uygulayacağı yeni sistemde iki ana yerleştirme sistemini ön plana çıkararak cevap veriyor;

  • Adrese dayalı kayıt sistemi
  • Sınava dayalı kayıt sistemi

Bu durumda liselerde ikiye ayrılmış oluyor;

  • Adrese dayalı kayıt yapan okullar
  • Sınava dayalı kayıt yapan okullar

Bu yazının konusu adrese dayalı kayıt sistemi olacağı için sınava dayalı kayıt sistemini bir sonraki yazıma bırakıyorum.

Adrese Dayalı Kayıt Sistemi Nedir ?

Öğrencilerin oturdukları adrese dayalı olarak okul tercihi yaptıkları sisteme adrese dayalı kayıt sistemi  ya da mahalli yerleştirme sistemi denir.

Adrese Dayalı Kayıt Sistemi Nasıl işleyecek ?

Adrese dayalı kayıt sisteminde sınav söz konusu olmadığı için ilk etapta her ilde belirli eğitim bölgeleri oluşturulacak. Oluşturulan her eğitim bölgesi için her birinden birer tane olmak üzere 3 ayrı okul tahsis edilecek;

  • Anadolu Liseleri
  • Mesleki ve Teknik Liseler
  • İmam Hatip Liseleri

Tercihler Nasıl Yapılacak ?

Öğrenciler ikamet ettikleri adrese dayalı olarak kendilerine atanan 3 eğitim bölgesindeki toplsm 9 okul arasından tercih yapacaklar.

Öğrencinin adresi esas alınarak üç eğitim bölgesi (çember) atanacak. Her eğitim bölgesinde yukarıda ismini verdiğim üç okul türünden birer tane olmak üzere toplam 9 okul seçeneği bulunacak.

Her öğrenci adresine göre kendisine sunulmuş olan üç eğitim bölgesindeki toplam 9 okuldan (3 Anadolu lisesi, 3 meslek lisesi, 3 imam hatip lisesi) 5 tanesini e-okul sistemi üzerinden tercih edecek.

Kısacası adresine atanan 9 okuldan 5 tanesini tercih edecek. Tercih adeti beşten az ya da çok olamayacak çünkü sistem tam beş tercih yapılması üzerine kurgulanmış.

Yerleştirme Nasıl Olacak ? 

5 tercihini yapan öğrenci Ortaokul Başarı Puanı (OBP) ve tercih sırasına göre bunlardan herhangi birine yerleştirilecek. Elbette burada belirleyici unsur Ortaokul Başarı Puanı olduğu için her öğrenci istediği okula yerleşecek gibi bir çıkarımda bulunmak biraz fazla iddialı olur. Çünkü uygulamaya göre öğrenciler 5 okuldan daha az ya da daha fazla tercih yapamayacaklar. Diğer bir ifadeyle öğrencinin 3 tane Anadolu lisesi tercih edip başka tercih yapmama olasılığı yok. Dolayısıyla öğrenci zorunlu olarak 4. ve 5. tercihlerine ya imam hatip lisesi ya da meslek lisesi yada ikisini birden yazmak durumunda kalacak.

Bundan dolayı da “öğrenciler istemedikleri okula yerleşmeyecek !” yaklaşımı geçerliliğini yitirecek.

İlk Tercihte Yerleşemezlerse Ne Olacak ?

Öğrencinin ilk beş tercihine yerleşememesi durumunda ise ek yerleştirme süreci başlayacak. İlk yerleştirmelerden sonra yerleşemeyen öğrencilere atıl kontenjanı kalan okullar arasından 5 tercih hakkı daha tanınacak. Ancak atıl kontenjanı kalacak liselerin büyük bölümü yine İmam Hatip liseleri ve Meslek liseleri olacağından öğrenciler istemedikleri okullara yerleşmiş olacaklar.

Ek Yerleştirme ile Yerleşemezlerse Ne Olacak ?

Yaptıkları tercihlere rağmen herhangi bir okula yerleşemeyen öğrenciler tıpkı TEOG puanı ile yerleşemeyip açıkta kalan öğrenciler gibi ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde kurulacak komisyonla kontenjanı boş okullara ya da Açık Öğretim Liselerine yerleştirilecekler.

Çocuklarını bu çıkmazdan kurtarmak isteyen aileler ise ekonomik koşullarını zorlayarak özel okula arayışına girecekler.

Adrese Dayalı Kayıt Sisteminin Avantajları Nelerdir ?

Kamuoyuna sunulan “evine en yakın liseye gidebilirsin” propagandası bir ölçüde doğru fakat yukarıda da açıklandığı üzere isteyen istediği okula gidecek anlamına da gelmiyor. Belirleyici kıstas Ortaokul Başarı Puanı (OBP).

Yani OBP’si yüksek çalışkan bir öğrenci bu sistem sayesinde velisini servis ücreti vb. maddi külfetten kurtarmış olacak.

Adrese Dayalı Yerleştirme Sisteminin Dezavantajları Nelerdir

  • Yerleştirmede belirleyici kıstas olan Ortaokul Başarı Puanı (OBP) özel okullarda şişirilirken devlet okullarında okuyan öğrenciler haksızlığa uğramış olacaklar.
  • Evine en yakın 3 Anadolu lisesine yerleşemeyen öğrenci, zorunlu olarak evine en yakın meslek lisesi veya imam hatip lisesine gitmek zorunda kalacak. Yani aslında TEOG sistemine nazaran öğrencilerin başka bir semt, belde, ilçe ya da ilde okul seçme hakkı kısıtlanmış olacak.
  • İyi okulların bir semt, ilçe ya da bölgeye yığıldığı ülkemizde adrese dayalı yerleştirme sistemi orta direk ailelerin çocuklarını kalitesiz okullara mahkum edecek. Çünkü nihayetinde tüm Anadolu Liseleri eşit ve aynı olanaklara sahip değiller. Öğrencileri kendi bölgelerinde/mahallelerinde bulunan okulları tercih etmeye zorlamak, net bir şekilde eğitimde fırsat eşitliği ilkesini zedeleyen bir uygulama olacak. Yani bir öğrencinin doğduğu ve yaşadığı yer onun kültürel ve eğitsel anlamda gelişiminin en büyük engeli ya da şansı haline gelecek.
  • Veliler daha kaliteli okulların bulunduğu eğitim bölgelerinde tercih yapabilmek için sahte ikametgah belgeleri peşinde koşacak ya da adreslerini taşıyacaklar. Gerçi bu konu ayyuka çıkınca önlem alındı gibi. Öğrencilerin liselere yerleştirilmesinde en az 6 ay önceden bulunduğu yerde ikamet ediyor olma şartı aranması öngörülüyor. Fakat ne olursa olsun özellikle bu konuda şaibelerin ardı kesilmeyecek gibi görünüyor.

Çözüm Nedir ?

Aslında aritmetiği basit bir sorun. Daha fazla anadolu lisesi ve daha fazla öğretmen arzı ile öğrencilerin yerleşme problemi çözülebilir. Hatırlarsanız 90’lı yıllarda yeteri kadar okul olduğu için liselere yerleşme problemi yoktu. Bugüne nazara isteyen istediği okula kayıt yapabiliyordu. Artan nüfusla birlikte yetersiz okul ve yetersiz öğretmen sayısı sistemi eleme yapmak zorunda bıraktı ve bugünlere gelindi.

Bu sistemde ısrar edilecekse çözüm olarak ya okul sayısı artırılmalı ya da özel okulculuk daha fazla desteklenip teşvik edilmeli. Bu da ancak bütçe elverdiği ölçüde gerçekleştirileceği için maalesef geçerli bir çözüm değil.

Geriye sadece hali hazırdaki okulların ve özellikle imam hatip liselerinin güncellenmesi ve reform edilmesi kalıyor. Maalesef imam hatip liselerinin toplumdaki algısı çok zayıf. Başarı oranı düşük çocukların mecburen okudukları okul sıfatını kazanan bu okullar belki de bu sistemin en büyük mağduru haline geldiler.

Peki Ne Yapmalı ?

Bu sorun için üretilecek en maliyetsiz çözüm imam hatip liselerinin yapısal bir değişikliğe tabi tutulmasıdır. Elbette bunun için tıpkı paradan 6 sıfırın atılması gibi psikolojik etkisi olacak hamlelerin yapılması elzem. Diğer bir ifadeyle ilk etapta bu okulların isimlerinin değiştirilmesi kanımca iyi bir başlangıç olacaktır.

Akabinde müfredatlarının elden geçirilerek daha çok kültür dersi ve daha az din derslerinin uygulamaya konulması bu okullara karşı olan ön yargıyı hafifletecektir. Örneğin Siyer, Tefsir, Fıkıh, Akaid, Kelam ve benzeri alan dersleri liselerde değil ilahiyat fakültelerinde öğretilecek dersler olarak müfredattan kaldırılmalıdır.

Öyle ki nüfusun büyük çoğunluğunun muhafazakar bir yapıya sahip olduğu ülkemizde bir çok aile, seçmeli ders olarak temel seviyede Arapça ve Kur’an öğretilen böylesi Anadolu liselerine tercih yapmaktan imtina etmeyecektir. Hatta bu okulların temel İslami eğitimi içeren hafifletilmiş alan dersleri yapısıyla tercih sebebi haline gelmeleri işten bile değildir.

Sonuç olarak bu okulların temel Arapça ve Kuran öğretilen Anadolu liselerine çevrilmesi arz talep dengesindeki olumsuzluğu hafiflettiği gibi toplumda bu okullara karşı oluşmuş psikolojik bariyeri de yıkacaktır…

Vesselam…