İlk olarak 1486 yılında Almanya’da yayınlanan Malleus Malleficarum (Cadıların Çekici) korkunç bir işkence akımına neden oldu. ikisi de engizisyoncu olan Heinrich Kramer ve James Sprenger tarafından yazılıp Katolik kilisesi tarafından onaylanan bilimsel eser, 1520 yılına kadar 14 baskı yaptı. Ağırlıklı olarak kadınlara odaklanan kitap kadınların cadılığa daha meyilli olması, cadıların güçleri ve aynı zamanda onlar için en uygun cezalandırma yöntemleri gibi konuları ele alıyordu. Kitabın önerisi, faillerin vücutlarının soyulup tıraş edildikten sonra şeytana hizmet etmeye yeminli olduklarını gösteren bir izin olup olmadığının kontrol edilmesi yönündeydi.
Eğer şüpheli suçunu itiraf etmiyorsa sorgulanıp işkence görüyordu. Malleus Maleficarum bir çok cadının şeytanın yardımıyla işkenceye uzun süre dayanabildiğini de öne sürdüğünden sorgulamalar çok uzun sürebiliyordu. Şüpheliler kırbaçlanıyor ve sorgu yargıçlarına zarar vermemeleri için yakılan cadıların küllerinden yapılan ”cadı çorbası” içmeye zorlanıyorlardı. Vücutlarına kızgın demir veya kıskaçlar, kükürde batırılmış yanan tüyler kanatlı vidalar ve göğüslerini parçalamak için kullanılan keskin metalden yapılmış örümcek denilen çatallar gibi işkence aletleriyle işkence ediliyordu.
Cadı avı özellikle 16 yüzyılın sonlarında ve 17. yüzyılın başlarında yoğun olmak üzere tüm Avrupa’da yaygın bir şekilde uygulanıyordu. on binlerce suçsuz kadın ve birkaç erkek işkence görüp idam edildi.