Kızılderililer’in atalarının, bugünkü Rusya’ya ait Sibirya bölgesinden yaklaşık 15000 yıl önce Alaska’ya geçmiş olduklarına inanılmaktadır.
İlk başta binlerce yıldır Kuzeybatı Pasifik’te yaşamış bir yerli Amerikalı kabile olan Nez Perce adını Fransız Kürk tüccarlarından almıştır ve Fransızca Nez Perce’in anlamı hızmalı burundur. 19. yüzyılda bölgeye yerleşmeye başlayan beyazlarla dostane bir ilişkileri vardı. Avrupalı kolonistler gelmeden önce Nez Perce yerlilerinin bölgesi günümüz Washington, İdaho, Oregon ve Montana’yı içine alan yaklaşık 70000 km2 lik bir alanı kapsamaktaydı. 1855 yılındaki bir anlaşma Nez Perce özerk bölgesini Washington ve Oregon bölgelerinde kurmuştu ama 1863 yılında A.B.D hükümeti yerlilerin alanlarında kolonistlere daha fazla yer açmak için özerk bölgenin boyutlarını inanılmaz ölçüde küçülten ikinci bir anlaşmayı zorla uygulamaya soktu.
Bu ihanetle öfkeden deliye dönen Nez Perce yerlileri 1877’de ayaklandı. A.B.D ordusu iç savaş sırasında isyanı bastırmak için güneyde yaptıkları yağmalarla ortalığı harabeye çevirmiş olmakla adı kötüye çıkan General William Tecumseh Sherman’ı bölgeye gönderdi. Birkaç ay savaştan sonra kçşeye sıkışan Nez Perce şefi Joseph savaşçılarını toplayarak onlara Amrikan tarihinin en çok bilinen konuşmalarından biri sayılan aşağıdaki konuşmayı yaptı;
‘Hear me, my chiefs, I am tired. My heart is sick and sad. From where the sun now stands, I will fight no more forever’
‘Beni dinleyin şeflerim, yorgunum, kalbim hasta ve üzgün. Güneşin doğduğu şu andan itibaren artık savaşmayacağım‘
O zamanlar etrafta geniş çapta duyulan Sef Joseph’in dokunaklı teslim konuşması, yalnızca kendi kabilesi için değil am aynı zamanda Batı Amerika’da bir zamanlar varolmuş, yenilgiye uğratılmış tüm bir medeniyet için de bir methiye olarak kabul gördü. Yüzyılın sonuyla beraber organize olmuş tüm direniş yok edildi. 1890’da Güney Dakota’da Wounded Knee’deki Sioux kabilesinin katledilişi, A.B.D hükümet güçleri ile yerli kabileler arsındaki son silahlı karşılaşma olacaktı.
Reservation diye tabir edilen ve yerli kabilelere rezerv edilen özerk bölgeler ekonomik anlamda günümüz A.B.D’sinin en çok fakir insanının yaşadığı bölgelerdir. Öyle ki Yerli Amerikalıların üçte biri yoksulluk sınırı altında yaşamaktadır. Yine 1890’daki Wounded Knee katliamının alanı olan Pine Ridge Sioux özerk bölgesi A.B.D’deki en fakirleşmiş yer olarak da bilinir. A.B.D hükümeti yerlileri topraklarından gelişim adına çıkardıama Batı’daki yerli topluluklar halen yaralarını sarmakla meşguller.
Büyük Apaçi savaşçısı Geranimo, Güneybatı’daki kolonistlere direnen son şeflerden biriydi. Yenilen ama dünya çapında şöhrete kavuşan Geranimo 1905’te başkan Roosevelt’in başkanlığa geçiş töreninde görüldü.