Notre Dame’in Kamburu çoğumuzun çocukluk yıllarında karşılaştığı bir roman ya da bir çizgi filmdir. Hikayesinin özgünlüğü ve birbirinden farklı sınıftan gelen 4 erkeğin (kambur, papaz, yazar, ve Yüzbaşı ve hatta Çingenelerin Kralı) bir kadına dönük tutkulu aşkını muhteşem bir kurguyla birbirine bağlayan hikayenin yazarı Victor Hugo’dur. Roman’ın Notre Dame’in Kamburu adıyla şöhret yapmış olmasına rağmen orijinal ismi Paris’in Notre Dame Katedrali‘dir. Yazarın orijinal isim olarak bu ismi seçmesinin sebebi yapının yıkılma tehlikesi altında olduğu sıralarda, Notre Dame Katedraline dair kamuoyunun bilincini ve hassasiyetini artırmaktı.
Notre Dame Katedrali
Notre Dame Katedrali, Paris’in ortasındaki Sen nehri üzerinde bulunan Ile de la Cite adı adacığın doğu kısmına konumlanmıştır. Katedral Jüpiter’e adanan antik bir Roma tapınağı alanına inşa edilmiştir. 528 yılında bu alana ilk önce bir kilise inşa edilmiştir ve uzunca bir süre öylece kalmıştır.
1160 yılında Paris katedrali “Avrupa’nın krallarının bölge kilisesi” olduktan sonra Piskopos Maurice de Sully tarafından yetersiz” bulundu ve Paris piskoposu unvanını aldıktan kısa süre sonra Sully katedrali yıktırdı. Efsaneye göre Sully Parisin yeni görkemli kilisesinin hayalini görmüş ve orijinal kilisenin dışına bu görüntüyü çizmiştir. Kilisenin yapımı için birçok evi yıktırmış ve malzemelerin taşınabilmesi için bir de yeni yol açtırmıştır.
1163’te Kral VII. Louis’nin hükümdarlığı döneminde başlamış olan inşaatın temel taşını Maurice de Sully’nin mi, yoksa Papa Alexander III’ün mü koyduğu tartışma konusudur, fakat her ikisinin de ilgili seremonide hazır bulunduğu bilinmektedir. Katedralin 1163 yılında başlayan inşasının tamamlanması 14. yüzyılın başlarına kadar sürmüştür.
Notre Dame’in dış cephesi üç katlıdır ve bunların üzerinde şeytani ruhları kiliseden uzak tuttuğuna inanılan çirkin ve ürkütücü yaratık şeklinde heykelciklerle bezeli bir kemerle bağlanan iki kule yükselir. Kemerin altında yüzlerce boyalı cam parçasının bir araya getirilmesiyle yapılan ve çapı dokuz metreden fazla olan gül şeklinde bir pencere vardır. Daha aşağısında başlangıçta Yahuda ve İsrail’in 29 kralının heykellerini içeren Kral Kemeri vardı. Fransız devrimi esnasında heykellerin Fransız Krallarını tasvir ettiğini düşünen isyancılar tarafından hepsinin başı koparıldı. heykeller daha sonra yenileriyle değiştirildi.
Katedral ve bulunduğu alan içinde yapılan törenler ve anıtlar baz alındığında zengin bir geçmişe sahiptir. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibidir;
- Roma döneminde Jüpiter tapınağı,
- 1185 yılında Heraklius’un Üçüncü Haçlı Seferini ilan ettiği yer,
- 1431 yılında kral VI Henry’nin ve 1804’te Napoleon Bonaparte’nin taç giyme töreni,
- 1970’te Fransızların ünlü Devlet adamı Charles De Gaulle’ün Cenaze Töreni
Notre Dame’in Kamburu
Roman, Çingeneler doğuştan sakat bir bebeği Kilisenin önüne bırakmışlar ve Kilisenin papazı onu kilisenin korumasına almasıyla başlar. Papaz Frollo bebeğe Fransızca’da “eksik-tamamlanmamış” anlamına gelen Quasimodo ismini verir. Romanda ki kurguya göre Bebeği bırakan çingeneler yerine sağlıklı bir bebeği kaçırmışlardı. Bu bebekte ilerleyen zamanlarda kaderin bir cilvesi olarak ortaya çıkacaktı ki tesadüf eseri Esmeralda idi. Çok çirkin ve kamburlu biri olduğundan Katedralden hiç çıkmayan ve yaşadığı şehir Paris’i katedralin çatısından tanıyan Quasimodo zangoçluk görevi nedeniyle sağır da olur.
Güzel ile Çirkin’in Karşılaşması
Paris’te Krallar Günü ve Deliler Bayramının kutlanacağı gün halk kilise meydanında en çirkin yüzü seçmek oyunu için toplanmıştır. Notre-Dame’ın çancısı Quasimodo yarışmacı olarak en son çıkar ve yarışmayı kazanır. Kazanan Quasimodo’ya eğlence amaçlı olarak eline papalık asasını verip başına da papalık tacını giydirerek omuzlarında Paris sokaklarını gezdirirler. Bu esnada Esmeralda ise bir meydanda dans etmektedir. Quasimodo’yu omuzlarında taşıyan insanlar da meydana gelir. Böylelikle en çirkinle en güzel bu meydanda karşılaşır.
Aşk ve Tutku
Quasimodo, meydanda dans ederken gördüğü Esmeralda’ya aşık olur fakat Papaz Frollo da Esmeralda’ya bu tür duygular beslemektedir. Quasimodo, Esmeralda’yı kaçırır ve onu engellemeye çalışan ve bir oyun yazarı olan Pierre Gringoire’yi bir tokatla yere düşürür ve Esmeralda’yı omuzlarına alıp gider. Askerlerin komutanı arkasından gelen askerlerle birlikte Quasimodo’yu yakalar ve Esmeralda’yı kurtarır. Bu komutan da Esmeralda’nın aşık olduğu, Yüzbaşı Phoebus’dur.
Oyun Yazarı Pierre Gringoire, Quasimodo’nun tokadıyla düşüp bayıldığı yerde, kendine geldiğinde kendisini hırsızların arasında bulmuştur. Yazar, ya hırsız olup onların arasına katılacak ya da asılacaktır. Hırsız olmayı kabul etmediği için asılacağı sırada çingene kadınlardan biri ile evlenirse ipten kurtulacağı söylenir. Esmeralda yazarla evlenmeyi kabul ederek onun hayatını kurtarır.
Ertesi gün Quasimodo mahkemeye götürülür. Mahkeme Quasimodo’yu tekerleğe bağlanarak dayak atılması cezasına çarptırır. (aynı ceza orta çağ Avrupası’nda daha ağır şartlarla uygulanırdı bkz Peter Stumpp : Kurt Adam)
Papaz Frollo kıskançlığı ve karşılıksız aşkı yüzünden duyduğu kini sonucu Esmeralda’nın bıçağıyla Yüzbaşı Phoebus’u yaralar ve suç Esmeralda’nın üzerine kalır. Esmeralda her ne kadar suçsuz olduğunu söylese de inandıramaz
Çingene dostları ve Quasimodo tarafından hapsedildiği zindandan kaçırılan Esmeralda, yine kendisine aşık olan ve kendisini saklayan çingene kralı Clopin’in öldürülmesi üzerine tekrar ortaya çıkmış olur ve asılır. Her şeyi Frollo’nun kurduğunu anlayan Quasimodo ise Esmeralda’nın asılması üzerine Frollo’yu kilisenin kulesinin tepesinden aşağı doğru atarak öldürür. Quasimodo iki yıl ortalıktan kaybolur. Bulunduğunda ise çok geçtir ve vücudu Esmeralda`nın cesedinin bulunduğu mahzende Esmeralda’nın cesedine sarılmış bir biçimde iskeletleşmiştir.
https://www.youtube.com/watch?v=pIJP-56uVvo