Batı Edebiyatının en tartışmalı isimlerinden olan Marquis De Sade Fransız bir aristokrattı. Bir yazar olarak cinsel şiddeti içeren metinleri, okurlarına ve otoritelere yüzyıllar boyunca nefret ve şaşkınlık arasında gel-gitler yaşatmıştır. Sodom’un 120 günü isimli eseri başkalarına fiziksel acı vermekten zevk almak anlamına gelen Sadizm sözcüğüne de yazarın soyadı üzerinden kaynaklık etmiştir.
De Sade’in yazıları ve hayatı yaşadığı dönemde ve sonrasında Fransa’da büyük tartışmalar yaratmıştır. De Sade hayatının farklı dönemlerinde hapse atılmış, delilikle suçlanarak tımarhaneye tıkılmış ve hatta ölüme dahi mahkum edilmiştir. Tüm bunlara rağmen 74 yaşına kadar yaşamış ve eceliyle ölmüştür. Eserlerinde hiçbir ahlaki değer tarafından kısıtlanmamış cinsel zevkin en büyük mutluluk olduğunu savunmaya devam etti.
Asil bir ailenin çocuğu olan De Sade Paris’te doğdu. La Coste kasabasındaki ailesinin kalesinde büyüdü.Bir dönem Fransız ordusunda subay olarak hizmet verdi. 1767 yılında kaleyi ve babasının Marquise ünvanını devraldı.
1760’lı yılların başında La Coste’daki kalesini fahişeler kiralayarak kendi cinsel oyun bahçesi haline çevirdi. daha sonra bu partilere katılanlardan bazıları zorla tutulduklarını iddia ettikleri ve kimilerinin de zehirlenerek ölmeleri sonucu De Sade cinayet ve eşcinsellikle suçlanarak ölüm cezasına çarptıldı. İtalya’ya kaçarak bu cezadan kurtuldu. sonunda yakalanarak zindana atıldı ama ölüm cezasını temyiz etmeyi başardı.
Marquise De Sade takip eden 12 yılını parmaklıklar ardında geçirdi. Bu süre içerisinde tartışmalı kitabı olan ”Sodom’un 120 günü’ isimli eseri yazdı. Kitap 4 zengin çapkının yaptıklarını anlatıyordu. Bunlar bir grup kurbanı önce kaçırıyor daha sonra kötüye kullanıyor ardından da katlediyordu. Tecavüz, zoofili ya da nekrofili gibi birçok sapkınlığı barındıran kitap 20. yüzyıla kadar yayınlanmadı. Kitap daha sonraları beyaz perdeye de aktarıldı lakin aynı şekilde ciddi tepkiler aldığı için sansüre uğradı yada tamamen yasaklandı
De Sade Fransız devriminden sonra serbest bırakıldı ve isimsiz bir kaç eser daha yayınladı. Daha sonra Napolyon tarafından tekrar hapse atıldı ve hayatının kalan kısmını tımarhanede geçirdi.